YEME BOZUKLUGUNUN YOL AÇTIGI 3 CIDDI TEHLIKE!
Yeme bozuklugu çagimizin sorunu! Özellikle de görselligin ön plana çiktigi günümüzde pek çok kisi ince ve fit görünme istegiyle rejim yapiyor; öyle ki fazla kilonun sagliga zararlarindan çok, estetik kaygilarla hareket ediliyor. Hele de ergenlik döneminde. Ancak aman dikkat! Yeme tutumlarinda meydana gelen degisimler yeme bozukluklarina yol açabilirken, hem fiziksel hem de psikolojik olarak sagliga büyük zararlar verebiliyor. Acibadem Üniversitesi Atakent Hastanesi'nden Psikolog Simay Arslan; yeme bozukluklarinin yüzde 90'dan fazlasinin 25 yas alti kisilerde görüldügünü ve genç kizlarda daha sik rastlandigini belirtiyor. Günümüzde her 100 ergenden 5'inin bu sorunla karsi karsiya oldugunu vurgulayan Psikolog Simay Arslan yeme bozukluklarinin yol açtigi 3 ciddi tehlikeyi anlatti, önemli uyarilar ve önerilerde bulundu.
Anksiyete bozuklugu
Ergenlik döneminde sisman olmaktan asiri düzeyde kaygi duyma ve beden algisindaki bozulmalarla birlikte seyreden kilo kaybi, yeme bozuklugunun ortaya çikmasina zemin hazirliyor. Yeme bozuklugu olan gençler kaygili olduklarinda asiri yiyerek kaygilarini azaltmaya çalisiyor, ancak yedikten sonra pismanlik hissediyor. Yeme eylemi sonucu hissedilen pismanlik, huzursuzluk duygusu ve estetik imaj kaygisi büyüyerek konsantrasyon bozuklugu, kötü bir sey olacakmis gibi hissetme, uyku problemleri, kaygiyi kontrol edememe durumu ve çesitli fiziksel belirtilere neden oluyor. Yapilan arastirmalar yetersiz beslenmenin bir kisinin kisiligini bozabilecek etkiye sahip oldugunu gösteriyor. Anksiyete bozuklugu altta yatan tibbi sorunlardan kaynaklanabiliyor. Anksiyete bozuklugu yasayan kisi duygularini kontrol etmekte daha güçsüz oldugundan yeme ataklari ile bas etmesi güçlesiyor
Depresyon
Yeme bozukluklari ile birlikte en sik görülen psikiyatrik rahatsizlik depresyon. Bazen depresyonda olan gençlerde yeme bozukluklarina rastlaniyor, bazen de yeme bozuklugu depresyona yol açabiliyor. Kisinin kendini üzgün, yorgun, umutsuz, kararsiz hissetmesi, az ya da çok uyuma, daha önce zevk aldigi aktivitelerden keyif alamama durumu, konsantrasyon bozuklugu gibi bir çok belirtileri olan depresyon kisa ya da uzun süreli olabiliyor. Ergenlik döneminde yasanan depresyonun kisinin gelisimi üzerinde negatif etkiye sahip oldugu unutulmamali. Ayrica depresyon tedavi edilmeden yeme bozuklugunun tedavisi zor oluyor. Öyle ki depresyon metabolizma hizini yavaslatip, diyet yapmayi daha güç kiliyor.
Hayati risk!
Yeme bozukluklari vücuttaki pek çok organi ve bu organlarin isleyisini olumsuz bir sekilde etkiliyor. Bu sebeple tibbi sorunlar ortaya çikiyor. Sindirim, kalp damar sisteminde bozukluklar, adet düzensizlikleri, kansizlik, kemik erimesi, dis çürükleri gibi rahatsizliklar olusuyor. Yeme bozukluklari hayati riske de yol açabiliyor! Hayati risk noktasina gelmeden önce tedaviye baslamak sart. Ebeveynler mutlaka ergenlik dönemindeki çocuklarinin davranislarini, yeme tutumlarini takip etmeli ve eger bir farklilik gözlemliyorlarsa psikolojik bir rahatsizliga dönüsmeden uygun yardimi almalarini saglamalilardir.
En sik rastlanan yeme bozukluklari
•Anoreksiya Nervoza'da genç kendini aç birakip kilo veriyor ama asiri kilo kaybetmesine karsin kendini hala kilolu olarak görüp açligi reddediyor.
•Bulimiya Nervoza'da yemek yeme hayatin merkezi haline geliyor. Asiri yeme eylemi sonrasinda pismanlik duyup, kusma, ilaç kullanma, kendini aç birakma görülüyor. Bu kisilerin kilolari genelde normal oluyor.
•Tikanircasina yeme bozuklugu ise haftada en az bir kez, üç aylik bir zaman dilimi içinde devam ediyor ve kisiyi kontrolden çikararak, kisa zamanda asiri yeme tutumu göstermesini sagliyor. Kilodaki bu dengesiz artis ya da kayiplar ciddi tehlikelere zemin hazirliyor.