Modern İlişki Kuralları

Günümüz iliskilerinde karsimizdaki erkeklerle flört ederken, büyüklerimizin söyledikleri bazi seyler bize "eski kafali" geliyor olabilir. Ama anneannelerimizin zamanindan kalma kurallar halen islevsel. Dünyayi yakinda uzaylilar istila edecek olabilir, küresel isinma kapinin esiginde ama bunca gelisime ragmen degismeyen bir sey var: Erkegin avci tabiati. Unutmayin öngörülemeyen ilgi çeker. Siz de kurallari uygulayabilirsiniz.

Peki nasil mi? Iste size söz konusu meselenin tüm detaylari.

Neslihan Perker

Bir erkekten hoslandiniz. Onunla güzel bir flört süreci geçirmek ve belki de saglam, çok mutlu olacaginiz bir iliski yasamak istiyorsunuz. Yani adam sizde bu hisleri uyandirdi. Günümüz sartlarina baktigimizda, beyefendiyi tanidiktan sonraki ilk 24 saat içinize "Greta Garbo'' kaçmis kadar cool davranacaksiniz. 48 saatten sonra isler degismeye baslayacak. Adamin sosyal medya hesaplarina bakacak, konuyla ilgili arastirmaya girecek ve enerjinizi ona odaklayacaksiniz.

Tabii bu arada sizi belki de arayacak, mesaj atacak vs. Sonra diyeceksiniz ki, "canim ben bagimsiz bir kadinim, istedigimi yaparim, gidecegim yere kendisini de davet edeyim." Edeceksiniz ve belki de gelecek. Ardindan sizi uzun süre aramayacak ve bir haftanin sonunda aglamaya baslayacak "ama ilk basta çok ilgiliydi'' diyeceksiniz.

Tanidik geldi mi? Modern hayatin kosturmasi içinde, sehir hayatinin içinde yer alan kadinlarin ikili iliskilerde genellikle yasadiklarina benziyor degil mi bahsettigimiz süreç.

Evet, kadin ekonomik özgürlügünü eline aldi, artik bagimsiz ve tabii ki istedigini yapmakta da serbest. Ancak karsida duran erkegin tüm belirsizlik ve duygusal inisçikislari karsisinda gerçek bir netlik ve sogukkanlilik gösterebilecekse… Kendimize dürüst olalim bizler tabiatimiz geregi, daha duygusal baglanmaya yönelik ve erkegi merkeze koyan bir dogaya sahibiz. Küresel isinma geldi, neredeyse uzaylilar dünyayi istila edecek! Her sey degisti ama degismeyen tek sey var: "Erkegin tabiati.''

Elbette onlar da geçen zaman içinde farklilastilar, modernlestiler vs. Ancak kadinlarin daha rahat yasamasi, iletisimde ilk adimi atan taraf olmasi gibi bazi durumlar onlarin da tabir-i caizse "gevsemelerine'' neden oldu. Çünkü çok fazla seçenege sahipler, bilisimdeki gelismelerle istedikleri insana bir mesajla, yorumla ulasabiliyorlar, bekar kadin çok fazla ve sanirsiniz bu adamlarin hepsi Ryan Gosling yakisikliliginda. Yok tabii ki öyle bir sey.

Günün sonunda ise kadinlar arasinda muhabbetin konusu su oluyor: "Anneannelerimizin, annelerimizin zamaninda erkekler, onlarin pesinden kosuyormus. Onlar ise burunlarindan kil aldirmazlarmis ve birçok erkegi kendilerine asik ederlermis. Eski adamlar farkliymis.''

Heh! Iste tam da bahsetmek istedigimiz sey bu! Anneannelerimiz, babaannelerimiz bundan 70-80 sene önce ne yapiyormus acaba?

Siz erkegin dogasindaki temel seyler degisti mi zannediyorsunuz. Hayir, degismedi, mesele debu zaten.

Ellen Fein ve Sherrie Schneider tarafindan kaleme alinan ve Amerika'da çiktigi dönem çok satanlar arasina giren The Rules-Kurallar isimli kitap, neredeyse yüz sene öncesinden kalma diyebilecegimiz yöntemleri anlatiyordu.

Fakat enteresan olan kitapta deginilen davranis yöntemlerinin günümüzde halen geçerliligini koruyor olmasiydi. Simdi gerçekçi olalim. Bir kere erkeklerle farkli kafa yapilarina sahip oldugumuzu kabul ederek baslayacagiz.

Asla bir erkek adina düsünmeyin, flört veya iliski sürecinde karsinizdaki beyefendinin tam olarak ne düsündügünü yüzde yüz netlikle bilemezsiniz, o yüzden buna enerji harcayacaginiza kendinize odaklanin.

Çünkü tas çagi, kavimler göçü, Istanbul'un fethi, Amerika'nin kesfi, Neil Armstrong'un aya ayak basisi farketmez; erkegin "avci'' dogasi özünü kaybetmedi.

Çünkü erkeklerde "sahip olma'' dürtüsü vardir. Dikkat edin, çevrenizde sizinle ilgilenip, ilgilenmedigi belli olmayan bir erkek, baska biri sizinle ilgilenmeye basladiginda kiskançlik tepkileri vermeye baslayabilir.

Birden adamin rekabete girdigini görürüz. Hanimlar, mevzu tas çagindan beri ayni.

HAYALINIZDEKI ASKA ULASMAK MÜMKÜN

Öncelikle kendinizi çok sevin ve essiz bir kadin oldugunuza inanin. Unutmayin size siz lazimsiniz. Hayatinizin odagina kendinizi koyun, erkegi merkeze yerlestirmeyin.

Dürüst ama gizemli olun. Asla baska biriymis gibi davranmayin, erkegi tavlamak için ekstra rollere bürünmeyin. Dürüst olun ama gizemi de elden birakmayin, birakin o sizi ögrenmeye çalissin.

Beklentileriniz olsa da, bu konuyla ilgili çok fazla renk vermeyin. Sakin olun. Eger sizi rahatsiz eden bir sey olursa nezaketle dile getirin, asla dirdir edecek seviyeye gelene kadar içinizde büyütmeyin. Çünkü zaten saygi görmeyi hak ettiginizi bilin. Bunun için mücadele etmenize gerek yok, sakince bir durusla "hayir" veya "bundan hoslanmadim" diyebilmelisiniz.

Kontrolü biraz erkege birakin ve bir seyler ilerlesin diye hamleden hamleye kosmayin, eylem planlari yapmayin.

Degerinizin altindaki hiçbir seyi kabul etmeyin.

Begendiginiz bir erkek oldugunda onunla konusmak için firsat kollamayin. Bazi durumlarda sohbet açabilirsiniz ama bunun da bir dengesi olmali. Birakin o sizinle sohbet etmeye çalissin.

Önceden belirlenmis bir yerde bulusmayin, nerede görüsebileceginizi o düsünsün ve söylesin. Hesabi da sakin bölüsmeye kalkmayin, sonuçta sizi yemege kendisi davet etti, en nihayetinde para ödemeden o mekandan çikilamayacagini biliyor öyle, degil mi? Sizin için bir seyler yaptigini hissetmeli.

Her zaman bakimli olun.

Onu hemen aramayin. Birakin o sizi arasin. Hatta ilk aradigi zamanlarda, telefon çaldigi anda açamayin daha sonra dönün. Sonuçta siz mesgul bir kadinsiniz ve kendi hayatiniz var.

Telefonda muhabbeti uzatmayin, hatta konusmayi bitiren ilk siz olun.

Ilk disari çiktiginizda parlayin. Güleryüzlü ve beklentisiz bir sekilde rahatça sohbet edin. Sonraki görüsmeyi garantilemek isteyen bir tavra sakin bürünmeyin. Sohbet sirasinda sessizlikler oldugunda bu süreçleri sohbet açarak doldurmaya kalkmayin. Birakin sessizlik olsun. Sizin yaninizdan ayrilirken "görüsmek üzere" gibi laflar etmeyin. Kibarca vedalasin. Yeniden görmek istiyorsa emin olun, arayacaktir.

Onunla hemen yakinlasmayin. Bu çok klise gibi gelebilir. Tabii ki tercih sizin ama "canim ne istiyorsa onu yaparim" gibi kahraman cümleler kurduktan sonra ertesi gün depresyona girer misiniz, girmez misiniz elinizi tasin altina koyun, ona göre karar verin. Onu kaçiracagim korkusuyla bunu yaparsaniz bir seylerin ters gitme olasiligi yüksektir.

Diyelim ki evinize ugrayacak. Ona hemen mükellef bir masa kurmayin. Aperatif atistiracak bir seyler hazirlayin. Hak ederse, masayi donatirsiniz. O da buna layik olan adam oldugunu düsünüp mutlu olur.

Eger sizi çarsambadan sonra arayip, cuma aksami görüsmek isterse hatta bir de gün içinde "haydi bu aksam bir seyler yapalim mi" derse kibarca kendisini reddedin. Arkadaslarinizla yaptiginiz plani onun için bozmayin. Çünkü sizi görmek istiyorsa sansini bir daha deneyecektir, emin olun. Çok istiyorsa daha erken bir zamanda arayarak plan yapsin.

Tanismanizin ilk dönemlerinde onunla haftada en fazla iki gün görüsün.

Ona ne yapmasi gerektigini söylemeyin, idareyi kendisine birakin.

Erkegin degismesini beklemeyin, bu büyük bir yanlis olur. Hele onu asla degistirmeye kalkmayin çünkü bu olmayacaktir.

Sizi gerçekten istiyorsa, bir seyleri denemek niyetindeyse zaten özen gösterecek, görmek için zaman yaratacak, tüm imkanlarini kullanacak ve kalbini açacaktir. "Öngörülemeyen" her zaman ilgi çeker bunu unutmayin.